Prof. Dr. Nevzat Özel, Öğrencilerimize Geleceğin Kütüphanelerini Anlattı

"Bilgiye Uzanan Yol: Kütüphaneler" temasıyla Üniversitemizde kutlanan 60. Kütüphane Haftası, Mavi Salon'da yapılan açılış programı ile başladı.

Programa Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Mehmet Başalan ve Prof. Dr. Erol Yılmaz, Ankara Üniversitesi Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Özel, Kütüphane ve Dokümantasyon Dairesi Başkanı Mine Keskin, akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program, Kütüphane ve Dokümantasyon Dairesi Başkanı Mine Keskin'in açılış konuşması ile başladı.

Mine Keskin konuşmasında, “Sayın Rektör Yardımcılarım, değerli hocalarım ve meslektaşlarım, sevgili öğrenciler; 60.Kütüphane Haftası açılış programımıza hoş geldiniz. Kütüphaneler, bilgiyi arayanların sığınakları, keşiflerin başlangıç noktaları ve hayal gücünün sınırlarını zorladığı mekanlar olarak önemli bir rol oynarlar. Kitaplar bize farklı dünyaları keşfetme fırsatı sunar. Onlarla hayal gücümüzü besler bilgimizi arttırır ve düşüncelerimizi genişletiriz. Bu nedenle kütüphanelerimizi korumak desteklemek ve geliştirmek hepimizin sorumluluğudur. Bugün burada bir araya gelmemizin amacı, kütüphanelerin sunduğu fırsatları vurgulamak ve toplumumuzdaki okuma kültürünü güçlendirmektir. Kütüphaneler sadece kitaplarla sınırlı değildir. Birçok kütüphane dijital kaynaklara erişim, etkinlikler düzenleme ve toplulukları bir araya getirme gibi çeşitli hizmetler sunmaktadır. Bu hizmetler toplumumuzun gelişimine katkıda bulunan önemli unsurlardır. Kitaplar, dergiler, elektronik kaynaklar ve daha birçok materyal aracılığıyla kullanıcıların ilgi alanlarına ve öğrenme ihtiyaçlarına cevap verirler. Hafta boyunca düzenlenecek etkinliklerle kütüphanemizi daha da canlandırmak ve ziyaretçilerimizi çeşitli kültürel deneyimlerle buluşturmak için birçok etkinliklerimiz olacak. Sizleri bu etkinliklere katılmaya ve kütüphanemizi ziyaret etmeye davet ediyorum. 60.Kütüphane Haftasını kutluyor, keyifli ve verimli bir hafta geçirmenizi diliyorum. Teşekkür ederim.” dedi.

“Kütüphaneler Sesli Alanları da Olan, İnsanların Buluştuğu Yaşayan Kütüphaneler Haline Geldi”

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde son yıllarda kütüphanelerde mekan ve koleksiyon anlamında çok önemli çalışmalar yapıldığını belirten Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, “Saygıdeğer Rektör Yardımcım, kıymetli hocalarım, değerli misafirler ve sevgili öğrenciler; hepinizi hürmetle ve muhabbetle selamlıyorum.  Öncelikle yarın yapılacak bir programın hazırlık çalışmaları dolayısıyla programımıza katılamayan Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan’ın selamlarını sizlere iletmek isterim. Kütüphaneler, yakın geçmişimizde uzunca bir süre adeta yok sayılsa da özellikle son çeyrekte ve bu zaman dilimi içerisindeki son 10 yılda büyük bir atılım içerisindedir. Bunda en temel sebep Cumhurbaşkanlığı makamının dolayısıyla devlet aklının, kütüphane konusunu çeşitli vesilelerle öne çıkarmasıdır. Bunun en iyi örneği ve temel göstergesi olarak Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesini gösterebiliriz. Devletin en üst makamının kütüphanelere verdiği önem sözde kalmamıştır.  Talimatlarla Türkiye’nin dört bir yanındaki belediyeler tarafından kurulmaya başlayan halk kütüphaneleri ve okul kütüphaneleri bu çalışmaların en somut göstergelerindendir. Halk kütüphanelerinde de ülkemiz genelinde çok güzel çalışmalar, inşa ve yenileme çalışmaları yapıldığını da görmekteyiz. Mekan olarak kapalı ve ışık almayan, içerik anlamında da yetersiz olan kütüphaneler yerini Z Kütüphane olarak bilinen Zenginleştirilmiş Kütüphanelere bıraktı.  Kütüphaneler sesli alanları da olan, insanların buluştuğu yaşayan kütüphaneler haline geldi. Öğrenciler mekan ve koleksiyon anlamında kütüphanenin tam olarak ne olduğunu anlamaya başladı. Üniversitelerin Bilgi ve Belge Yönetimi bölümlerinden mezun uzman kütüphanecilerin bu kütüphanelerde görev almaları, kütüphane hizmetlerini daha iyi seviyeye taşıyacaktır. Bunun da çok kısa bir sürede gerçekleşeceğine inanıyorum. Bilgi ve Belge Yönetimi alanında bir gelişme varsa bunun ilk yansımasını üniversite kütüphanelerinde görüyoruz.  Bugün konuşacağımız yapay zeka konusu son yıllarda bir çok alanda kullanılmaya ve dikkat çekmeye başladı.  Bu sürece de üniversite kütüphaneleri öncülük etti. Kıymetli Nevzat Hocam, Bilgi ve Belge Yönetiminin en genç ve donanımlı profesörlerinden birisidir. Kendisi hafta boyunca ülkemizin farklı yerlerinde yapay zeka ve kütüphaneler konusunu anlatacak. Hepimiz adına faydalı bir konferans olmasını dilerim.” şeklinde konuştu.

Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümümüzün yeni açılmasına rağmen dikkate değer başarılara imza attığını belirten Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, “Bölümümüz bu sene açıldı ve bütün öğrencilerimiz derslerini ilgiyle ve eksiksiz şekilde takip ediyorlar. Birinci sınıf öğrencimiz Rukiye Nur Yıldız, TÜBİTAK 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı 2023 Yılı 2.Dönem Çağrısı sonuçlarına göre projesi destek almaya hak kazanan öğrencilerimizden biri olarak bizleri gururlandırdı. Türkiye’nin çok köklü üniversitelerinin Bilgi ve Belge Yönetimi bölümlerinden bir tane bile proje yokken Üniversitemiz adına çok değerli bir başarı elde eden öğrencimize huzurlarınızda tebrik ve teşekkürlerimi iletmek isterim.” dedi.

Program, Güzel Sanatlar Fakültemiz Dr. Öğr. Üyesi İdris Çakıroğlu, Dr. Öğr. Üyesi Bekir Tanyeri ve Öğr. Gör. Cemali Akçalı'dan oluşan koronun müzik dinletisi ile devam etti.

Müzik dinletisi sonrasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Özel, "Eğitimin Dijital Dönüşümünde Yenilikçi Yaklaşımlar: Yapay Zeka Teknolojisine Dayalı Kütüphane Hizmetleri" konulu konferans verdi.

Prof. Dr. Nevzat Özel, konuşmasında, “Sayın Rektör Yardımcılarım, değerli hocalarım ve kıymetli öğrenciler, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Kütüphane Haftanızı yürekten kutluyorum. Bu ortamda bir araya gelmemize vesile olan değerli Rektörümüz ve Rektör Yardımcılarımız başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bugün hayatımızı derinden etkileyen, bir şekilde herkesi ilgilendiren dijital dönüşüm hakkında konuşacağız. Dijital dönüşüm, kurumlar ve kuruluşlar tarafından genellikle fiziksel ortamlarda sunulan ürünlerin ve hizmetlerin, dijital teknolojilerden yoğun bir şekilde yararlanarak zenginleştirilmesi, geliştirilmesi veya değiştirilmesidir. Amacı ise insan, iş süreçleri ve teknoloji unsurlarını bir araya getiren bütüncül bir dönüşümün sağlanmasıdır. Önceden fiziki olarak yaptığımız birçok şeyi dijital olarak yapıyor ve birçok hizmete ulaşıyoruz. Bu durum bireysel anlamda olduğu gibi kurumsal anlamda da geçerli. Dijital dönüşümün; ulusal ve uluslararası veri paylaşımını mümkün kılacak bilgi sistemlerinin kurulması ve geliştirilmesi, fiziksel ortamlarda bulunan bilgi kaynaklarının dijitalleştirilmesi, dijitalleştirilen bilginin veya bilgi kaynaklarının tanımlanması ve erişime sunulması gibi önemli katkıları bulunmaktadır. Dijital dönüşüm dediğimiz kavramın arkasında yapay zeka, makine öğrenmesi, robotik süreç otomasyonu, büyük veri öğrenmesi, büyük veri analitiği, nesnelerin interneti, bulut bilişim, blok zincir, artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, üç boyutlu baskı, coğrafi bilgi sistemleri, sosyal ağlar ve mobil platformlar vardır. Üretken yapay zekanın öğrenme ve geliştirmeye dahil edilmesi genellikle makine öğrenimi, doğal dil işleme ve veri bilimi alanlarında uzmanlaşmış beceriler gerektirir. Kuruluşların mevcut personelinin eğitimine veya yapay zeka uzmanlığına sahip profesyonellerin işe alınmasına yatırım yapması gerekebilir. Özellikle kişiselleştirilmiş öğrenmede büyük miktarda çalışan verisinin işlenmesi, sağlam veri gizliliğini ve güvenlik önlemlerini gerektirir. Kuruluşların güveni sürdürmek için veri korumasına öncelik vermesi gerekir. Üretken yapay zekânın öğrenme ve geliştirme sürecine entegrasyonu, bir kuruluş içinde önemli bir kültürel değişime yol açabilir. Çalışanlar, işten çıkarılma korkusu veya yeni öğrenme yöntemlerine ilişkin belirsizlik nedeniyle başlangıçta bu değişikliklere direnebilirler. Çalışanların yeni öğrenme ortamına uyum sağlamasına ve yapay zekânın rollerini değiştirmek yerine nasıl geliştirebileceğini anlamalarına yardımcı olmak için kuruluşların yeterli destek, eğitim ve iletişim sağlaması çok önemlidir. Mevcut öğrenme yönetim sistemleri ve altyapıyla kusursuz entegrasyon, yapay zekâ odaklı öğrenme ve geliştirme girişimlerinin başarısı için hayati öneme sahiptir. Kuruluşlar, üretken yapay zeka çözümlerini seçerken veya geliştirirken uyumluluk, ölçeklenebilirlik ve birlikte çalışabilirlik gibi faktörleri dikkate almalıdır. Bu, yeni yapay zekâ araçlarının mevcut teknoloji yığınıyla uyumlu bir şekilde çalışabilmesini sağlayarak kesintileri ve teknik engelleri azaltmaktadır.” dedi.

Dijital dönüşüm ve yapay zeka teknolojilerinin kütüphanelere sağlayacağı faydalara değinen Prof. Dr. Nevzat Özel, “Kütüphane otomasyonunun temel amacı, kütüphanecileri ve kütüphane personelini özgürleştirmek ve bilgi ve enformasyonun yayılmasına daha anlamlı bir şekilde katkıda bulunmalarını sağlamaktır. Bu yenilikler, kütüphane personelini sıradan görevleri yapmaktan kurtaracaktır. Dezavantajlı gruplara daha kolay ulaşmaya ve engelli kişilerin kütüphaneyi uzaktan ziyaret edebilmesi imkan sunacaktır. Bunlara ek olarak kullanıcıların yapay zekâyı giderek daha fazla kullanan bir topluma uyum sağlamalarına ve gelişmelerine kütüphanelerin yardımcı olması, yüksek kaliteli ve etik hususlara özen gösteren yapay  zeka araştırmalarını kütüphanelerin desteklemesi, otomatik kataloglama ve sınıflandırma, otomatik indeksleme, çevrimiçi kaynaklara akıllı ağ geçitleri, görsel-işitsel materyallere erişim alanında da kolaylıklar vardır. Dijital dönüşüm süreci  bazı zorlukları da beraberinde getirecektir. Bunlar; yeni beceriler ve yetkinliklerin gerekliliği, mesleki standartların nasıl korunacağı hususu, kütüphane kullanıcılarının gizliliği ile  göz yorgunluğu ve  fiziksel diğer rahatsızlıklar gibi sorunlardır. Öğrenme ve bilgi edinme platformları, araç ve yöntemlerde yaşanan değişim dijital olarak mevcut bilginin ve bu bilginin öneminin muazzam yükselişi nedeniyle, yeni aracılık yapılarının ve hizmet yollarının oluşturulmasına katkı sağladığı gibi bireylerin bu yeni oluşuma uyum sağlaması ve beceriler kazanmasını da gerekli kılmaktadır.” şeklinde konuştu.

Konferans sonunda Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, Prof. Dr. Nevzat Özel,’e verdiği kıymetli bilgiler sebebiyle teşekkür ederek çini vazo hediye etti. Program, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.